Duyusal işleme bozukluğu (ışığa, sese, kokuya, tada veya dokunmaya karşı aşırı ve/veya düşük hassasiyet) uzun süredir otizmin bir belirtisi olarak tanımlanmıştır. 2013 yılında, DSM-5 (tanı kılavuzunun en yeni versiyonu) ile duyusal sorunlar, tanının resmi bir parçası haline geldi ve şu şekilde tanımlandı: , ağrıya/sıcaklığa karşı bariz kayıtsızlık, belirli seslere veya dokulara ters tepki, nesnelerin aşırı koklanması veya dokunması, ışıklar veya hareketle görsel büyülenme).”
Duyusal işlev bozukluğu, günlük yaşamın pek çok olağan faaliyetini engellediği için engelleyici olabilir. Nispeten yeni bir teknik olan duyu bütünleme terapisi, otizmi olan ve olmayan kişilerin tepkiselliklerini azaltmalarına ve çok çeşitli etkinliklere katılma yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olmak için geliştirildi.
Otizmde Duyusal İşleme Bozukluğu
Otizmli birçok insan ışığa, gürültüye ve dokunmaya karşı aşırı duyarlı veya az duyarlıdır. Bulaşık makinesinin sesine dayanamayabilirler veya diğer uçta vücutlarının tam olarak farkında olmak için kanat çırpmaları ve hatta kendilerini yaralamaları gerekebilir. Bu duyusal farklılıklara bazen “duyusal işleme bozukluğu” veya “duyusal işleme bozukluğu” denir ve bunlar duyu bütünleme terapisi ile tedavi edilebilir.
Duyusal işleme, duyularımız (dokunma, hareket, koku, tat, görme ve işitme) yoluyla bilgiyi almayı, bu bilgiyi organize etmeyi ve yorumlamayı ve anlamlı bir yanıt vermeyi içerir. Çoğu insan için bu süreç otomatiktir.
Ancak Duyusal İşlemleme Bozukluğu (SPD) olan kişiler bu etkileşimleri aynı şekilde yaşamazlar. SPD, beyinlerinin gelen bilgileri yorumlama şeklini ve duygusal, motor ve diğer tepkilerle nasıl tepki verdiklerini etkiler. Örneğin, otizmli bazı çocuklar sürekli olarak duyusal bilgi bombardımanına tutulduklarını hissederler.
Duyu bütünleme terapisi, esasen bir uğraşı terapisi biçimidir ve genellikle özel olarak eğitilmiş uğraşı terapistleri tarafından sunulur. Çocuğun ışığa, sese, dokunmaya, kokulara ve diğer girdilere uygun şekilde yanıt vermesine yardımcı olmak için belirli duyusal aktiviteleri içerir. Müdahaleler arasında sallanma, fırçalama, top çukurunda oynama ve diğer birçok duyuyla ilgili aktivite yer alabilir. Bu aktivitelerin sonucu daha iyi odaklanma, daha iyi davranış ve hatta daha düşük kaygı olabilir.
Duyu Bütünleme Terapisi
Duyu bütünleme terapisi, bireylerin hassasiyetlerini ve isteklerini yönetmelerine yardımcı olarak gerçek bir fark yaratabilir. Amerikan Mesleki Terapi Derneği, hem duyusal zorluklara hem de bunlarla birlikte gidebilecek performans zorluklarına yardımcı olabilecek çeşitli iyileştirme türlerini açıklar:
-
Duyusal ve motor aktivitelerin ve ekipmanların kullanımını içeren iyileştirici müdahale (örneğin, sallanma, masaj)
-
Gürültüyü azaltmak için kulak tıkacı veya kulaklık takan veya duşta dokulu sünger kullanan konaklama ve uyarlamalar
-
Kişiselleştirilmiş, destekleyici duyusal stratejiler (örneğin, sessiz alan, aromaterapi, ağırlıklı battaniye), fiziksel aktiviteler ve somut öğeler (örneğin, stres topları veya dikkati dağıtacak diğer öğeler) içeren günlük bir menü planını içeren duyusal diyet programları
-
Beyaz gürültü makineleri, sanat eseri ve diğer dekor/mobilya türleri gibi duyusal uyarımı azaltmak için çevresel değişiklikler
-
Aile üyeleri, bakıcılar ve yöneticiler dahil ilgili bireyler için duyusal işlevlerin performans üzerindeki etkisi ve işlev üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmenin yolları hakkında eğitim
Uzun vadede, duyu bütünleme terapisi uyum ihtiyacını azaltabilir ve bireylerin evde, okulda ve işyerinde daha işlevsel hale gelmesine yardımcı olabilir.
Duyu Bütünleme Terapisi Araştırması
Otizmli çocuklar için duyu bütünleme terapisinin etkinliğini ölçen birçok çalışma yapılmıştır.Günümüzde duyu bütünleme terapisi otizm için en çok talep edilen ve kullanılan müdahalelerden biri haline gelmiştir.
Ayres Duyu Bütünleme (ASI) terapisi, ergoterapistlere tutarlı müdahaleyi nasıl sağlayacakları konusunda bir dizi kılavuz sağlamak için geliştirilmiştir. 2006-2017 yılları arasında ASI tedavisi sağlayan çalışmaların gözden geçirilmesi, ASI’nin otistik popülasyon, özellikle de dört-12 yaş arası olanlar için etkili bir müdahale olduğu sonucuna varmıştır.
Discussion about this post